Sinema Nedir ? Ne zaman ortaya çıktı ? Ülkemizde Sinema Ne zaman Faaliyete Geçti ?
Sinema Nedir ?
Sinema ; hikayelerin, öykülerin, kişisel hayallerin ses ve görüntünün birleşmesinden sonra beyazperdeye aktarılan sanat ve eğlence aracıdır. İnsanların duyguları ve düşüncülerinin sonucunda ortaya çıkmıştır. İzleyiciler sinema izlerken kendilerini oyuncuların yerlerine koyarak filmi adeta yaşar gibi hareket edip hayal gücünü genişletmektedir. Tarihteki en büyük icatlardan birisidir sinema.
Sinema Ne Zaman Ortaya Çıktı ?
Sinema, hareketli görüntülerin bir ekranda gösterilmesidir. Film çekme, film geliştirme ve film oynatma gibi bir dizi işlemi içerir. Sinema, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıktı ve o zamandan beri dünya çapında popüler bir eğlence biçimi haline geldi.
Sinema, fotoğraf ve projektörün icadıyla mümkün oldu. 1826’da Joseph Nicephore Niepce, dünyanın ilk fotoğrafını çekti. 1891’de Thomas Edison, kinetoskopu icat etti, bu da hareketli görüntülerin bir göz merceğinden tek bir kişiye gösterilmesini sağlayan bir cihazdı. 1895’te Louis ve Auguste Lumière kardeşler, sinematografı icat etti, bu da hareketli görüntülerin bir ekranda gösterilmesini sağlayan bir kamera ve projektör kombinasyonuydu.
Lumière kardeşler, 28 Aralık 1895’te Paris’te ilk sinema gösterisini yaptılar. Gösteride, bir trenin bir istasyona gelişi, işçilerin işyerinden ayrılması ve işçilerin bir bahçede yemek yemesi gibi kısa filmler gösterildi. Bu gösteri, sinemanın doğduğu an olarak kabul edilir.
Sinema, 20. yüzyıl boyunca hızla gelişti. Sesli filmler, renkli filmler ve geniş ekran filmler gibi yeni teknolojiler geliştirildi. Sinema, drama, komedi, korku, bilim kurgu ve daha birçok türde filmler üreten bir endüstri haline geldi.
Günümüzde sinema, dünya çapında en popüler eğlence biçimlerinden biridir. Sinema salonları her yıl milyonlarca insanı çekiyor ve sinema filmleri, televizyon ve çevrimiçi platformlarda geniş bir izleyici kitlesine ulaşıyor.
Sinema, sanat, eğlence ve kültür açısından önemli bir rol oynamaktadır. Sinema filmleri, izleyicilere farklı dünyaları görme ve farklı deneyimleri yaşama fırsatı sunuyor. Sinema ayrıca, toplumumuzun değerlerini ve kültürünü yansıtan bir araç olarak da hizmet ediyor.
Türkiye’de Sinema
Türkiye’de sinema, 1895 yılında İstanbul’da Lumière Kardeşler tarafından çekilen filmlerin gösterilmesiyle başladı. İlk Türk yapımı film ise 1914 yılında çekimleri tamamlanan “Ayastefanos’taki Rus Abidesi” adlı belgesel film oldu.
Türkiye sineması, 1920’li ve 1930’lu yıllarda gelişmeye başladı. Bu dönemde, “Şehir Efsanesi”, “Kartal Bey”, “Kanlı Nigar” gibi önemli filmler çekildi. 1940’lı ve 1950’li yıllarda ise, “Kara Şoförün İntikamı”, “Kanlı İntikam”, “Gönül Kuşu” gibi melodramlar ve “Aşk ve Kin”, “Kurbanlık Katil”, “Düğüncü Ali” gibi komedi filmleri Türk sinemasının önemli örnekleri arasında yer aldı.
Esaratin Bedeli (1994)
Esaretin Bedeli, Frank Darabont’un yönetiminde olduğu 1994 yılı ABD drama filmidir. Film, Stephen King’in Rita Hayworth ve Shawshank’in Kefareti adlı kısa hikayesinden esinlenilerek kaleme alınmıştır. Filmin ana kadrosunda Tim Robbins, Morgan Freeman ve Bob Gunton bulunmaktadır. Uzun yıllar geçmesine rağmen izleyicilerin en çok sevdiği film olarak yer almaktadır.
Filmin Konusu
Film, 1947 yılında başarılı bir bankacı olan Andy Dufresne’nin karısını ve onun sevgilisini öldürmek suçundan ömür boyu hapse mahkum edilmesini anlatıyor. Andy, Shawshank Hapishanesi’ne gönderilir ve burada Red adında bir mahkumla arkadaş olur. Red, Andy’ye hapishanenin kurallarını ve nasıl hayatta kalınacağını öğretir.
Kara Şövalye (2008)
Kara Şövalye, Christopher Nolan tarafından yönetilen ve Christopher Nolan, David S. Goyer ve Jonathan Nolan tarafından yazılan 2008 yapımı bir süper kahraman filmidir. DC Comics karakteri Batman’e dayanan film, Nolan’ın The Dark Knight üçlemesinin ikinci filmidir. Filmde Batman, Joker’in Gotham Şehri’ni terörize etmesini engellemeye çalışır.
Filmin başrollerinde Christian Bale, Heath Ledger, Michael Caine, Gary Oldman, Aaron Eckhart ve Maggie Gyllenhaal yer almaktadır. Film, 18 Temmuz 2008’de Amerika Birleşik Devletleri’nde gösterime girdi ve eleştirmenlerden ve izleyicilerden büyük beğeni topladı. Film, 1 milyar doların üzerinde hasılat elde ederek 2008’in en yüksek hasılat yapan filmi oldu.Film, birçok ödüle aday gösterildi ve on iki ödül kazandı.
Bunlardan biri, Heath Ledger’ın Joker rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü’dür. Ledger, bu rolüyle ölümünden sonra ödülü kazanan ilk kişi oldu. Kara Şövalye, modern süper kahraman filmlerinin en iyilerinden biri olarak kabul edilir. Film, karanlık ve kasvetli atmosferi, güçlü karakterleri ve etkileyici hikayesi ile övüldü.
Filmin konusu
Batman, ilk filmde Ra’s al Ghul’u yendikten sonra Gotham Şehri’nin koruyucusu olarak kabul edilir. Ancak, Joker’in ortaya çıkmasıyla şehri yeni bir tehditle karşı karşıya bulur. Joker, Batman’i ve Gotham Şehri’ni yok etmek için her şeyi yapmaya hazırdır.
Batman, Joker’i durdurmak için mücadele eder. Ancak, Joker, Batman’in en büyük zaaflarını hedef alarak onu yenmeye çalışır. Batman, Joker’i durdurmak için kendi içindeki karanlık tarafı ile yüzleşmek zorundadır.
Baba (1972)
1972 yapımı, Francis Ford Coppola yönetmenliğindeki klasik bir Amerikan suç filmidir. Mario Puzo’nun aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, İtalyan-Amerikan Mafya ailesi Corleone’ların başkanı Don Vito Corleone’nin (Marlon Brando) hikayesini ve suç dünyasındaki gücünü anlatıyor.
Film, eleştirmenlerce beğenildi ve 11 Akademi Ödülü kazandı, buna En İyi Film, En İyi Yönetmen ve Marlon Brando için En İyi Erkek Oyuncu ödülleri dahil. Yıllar içinde Baba, sinema tarihinin en büyük filmlerinden biri olarak kabul edildi.
Filmin Konusu
Baba (The Godfather), 1972 yapımı, Francis Ford Coppola yönetmenliğindeki klasik bir Amerikan suç filmidir. Mario Puzo’nun aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, İtalyan-Amerikan Mafya ailesi Corleone’ların başkanı Don Vito Corleone’nin (Marlon Brando) hikayesini ve suç dünyasındaki gücünü anlatıyor.
Filmin konusu
Film, 1945 yılında New York City’de geçmektedir. Don Vito Corleone, güçlü bir Mafya ailesinin başındadır. En büyük oğlu Sonny (James Caan) ateşli ve şiddetlidir. Orta oğlu Fredo (John Cazale) zayıf ve iş dünyasına uygun değildir. En küçük oğlu Michael (Al Pacino) ise ailesinin işlerine karışmadan, sivil hayatta başarılı bir avukat olarak yaşamaktadır.
Vito, bir rakip aile olan Tattaglia’ların uyuşturucu ticareti işine girmesine izin vermeyi reddeder. Bu reddetme, iki aile arasında bir savaşa yol açar. Sonny, savaş sırasında öldürülür. Michael, ailesinin intikamını almak için Mafya dünyasına girer ve babasının yerine geçer.
Michael, soğukkanlı ve hesapçı bir liderdir. Ailesinin düşmanlarını acımasızca ortadan kaldırır. Las Vegas’ta bir kumarhane imparatorluğu kurar. Ailenin gücünü doruğa çıkarır. Ancak, suç dünyasıyla uğraşmanın bedeli ağır olur. Michael’ın ailesi ve sevdikleri zarar görür. Kendisi de paranoya ve suçluluk duygusuyla mücadele etmek zorunda kalır.
Baba 2 (1974)
Baba 2, 1974 yılında Francis Ford Coppola tarafından yönetilen ve Mario Puzo’nun aynı adlı romanından uyarlanan Amerikan suç filmidir. 1972 yapımı Baba filminin devamı niteliğinde olan film, Vito Corleone’nin gençliğini ve Michael Corleone’nin babasının ölümünden sonra aileyi yönetmeye başlamasını konu alıyor.
Film, iki paralel hikayeyi anlatıyor. Birinci hikaye, Vito Corleone’nin gençliğinden başlıyor ve onu bir mafya patronuna dönüştüren olayları anlatıyor. İkinci hikaye ise Michael Corleone’nin babasının ölümünden sonra aileyi yönetmeye başlamasını ve bu süreçte yaşadığı zorlukları anlatıyor.
Film, eleştirmenlerden ve izleyicilerden büyük beğeni topladı. 1975 yılında 9 dalda Oscar’a aday gösterilen film, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Robert De Niro) ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar kazandı.
Baba 2, Amerikan sinemasının en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Film, aile, güç, ihanet ve suç gibi temaları ustalıkla işliyor ve izleyiciyi sürükleyici bir hikayenin içine çekiyor.
Filmin Konusu
Film, 1950’lerde Michael Corleone’nin babası Vito Corleone’nin ölümünün ardından aileyi yönetmeye başlamasıyla başlıyor. Michael, babasından farklı olarak şiddetten uzak durmayı ve ailenin işlerini yasal yollarla yürütmeyi planlıyor. Ancak, ailenin düşmanları Michael’ın planlarını bozmak için harekete geçiyor.
Bu arada, film Vito Corleone’nin gençliğini de anlatıyor. Vito, Sicilya’dan Amerika’ya göç eden genç bir adamdır. Amerika’da, mafya dünyasında yükselmek için mücadele eder. Vito, zeki ve kurnaz bir adamdır ve zamanla mafya dünyasının en güçlü isimlerinden biri haline gelir.
Dövüş Kulübü (1999)
Dövüş Kulübü, David Fincher’ın yönettiği ve Chuck Palahniuk’un aynı adlı romanından uyarlanan 1999 yapımı Amerikan psikolojik gerilim filmidir. Filmin başrollerinde Edward Norton, Brad Pitt ve Helena Bonham Carter yer alıyor. Film, uykusuzluk çeken sigorta memuru Jack’in, gizemli adam Tyler Durden ile tanışıp onunla gizli bir dövüş kulübü kurmasının hikâyesini anlatıyor. Dövüş Kulübü, Jake’in hayatındaki bir boşluğu doldurdu ve ona yeni bir amaç kazandırdı. Ancak zaman geçtikçe ve kulüp kontrolü kaybettikçe Jack’in hayatı büyük ölçüde değişti. Film hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu eleştiriler aldı. Film, 1999’da dokuz Altın Küre Ödülü’ne aday gösterildi ve En İyi Senaryo dalında Altın Küre Ödülü’nü kazandı.
Filmin Konusu
Jack, uykusuzluk çeken bir sigorta şirketi yetkilisidir. Hayatından memnun değildir ve sürekli mutsuzdur. Bir gün Tyler Durden adında gizemli bir adamla tanışır. Tyler, Jack’e Dövüş Kulübü’nden bahseder. Dövüş Kulübü, erkeklerin stres atmak için birbirleriyle dövüştüğü gizli bir kulüptür.
Yüzüklerin Efendisi : Kralın Dönüşü (2003)
Film Yüzüklerin Efendisi’ni yok etme mücadelesini konu alıyor. Sauron’un ordusu giderek büyüdü. Frodo Baggins, Tek Yüzüğü Mordor’un ateşli çukurlarına atarak yok ederek yolculuğuna devam etti. Aragorn, Legolas, Gimli, Gandalf ve diğer arkadaşları bu yolculukta Frodo’yu korumak için savaşırlar.Frodo Baggins, Tek Yüzüğü Mordor’un ateşli çukurlarına atarak yok ederek yolculuğuna devam etti. Ancak Sauron’un güçleri Frodo’yu durdurmaya çalışır. Aragorn, Legolas, Gimli, Gandalf ve diğer arkadaşları bu yolculukta Frodo’yu korumak için savaşırlar. Frodo’nun yanında ise Yüzüğün etkisinden kaçmaya çalışan Sam vardır.Frodo ve Sam, Mordor’a ulaşmayı başarır. Ancak Sauron’un ordusu da onları burada bekliyordu. Frodo son adımı atar ve Tek Yüzüğü yok eder.
Ucuz Roman (1994)
Pulp Fiction, Quentin Tarantino’nun yönettiği ve yazdığı 1994 yapımı bir Amerikan polisiye filmidir. Film dört paralel hikaye anlatıyor: Şeker Tavşan ve Balkabağı, hayatlarına biraz heyecan katmak isteyen, aşka kapılan bir çift genç gangsterdir.
Vincent Vega, mafya babası Marcellus Wallace’ın sağ koludur. Vincent, Marcellus’un karısı Mia’yı bir geceliğine korumakla görevlendirilir. Jules Winfield, Marcellus’un sağ kolundan bir diğeri. Jules, Marcellus’un emirlerini yerine getirmekten sorumludur.
Jules, soygun sırasında öldürülen bir adamın cesedini temizlemekle görevlendirilir. Butch Coolidge bir boksördü. Butch oyunda hile yapmaktan kaçınır ve Marcellus’a borçlu kalır. Butch, Marcellus’tan kaçmak için bir plan yapar. Film şiddet, suç ve mizahın ustaca bir karışımı. Film hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu eleştiriler aldı. Film 7 dalda Oscar’a aday gösterildi ve sonunda En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar’ı kazandı.
İyi, Kötü ve Çirkin (1966)
Kötü ve Kötü, Sergio Leone tarafından yönetilen, başrollerinde Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach’ın yer aldığı 1966 yapımı İtalyan spagetti western filmidir. Film, Amerikan İç Savaşı sırasındaki üç silahşörün hikayesini anlatıyor: Blondie (Clint Eastwood) bir ödül avcısı ve mükemmel bir topçudur. Tuco Benedicto Pacific Juan María Ramirez (Eli Wallach), kanun kaçağı ve acımasız bir katildir.
Angel Eyes (Lee Van Cleef) soğukkanlı bir katildir. Blondie ve Tuco birbirlerini öldürmek için bir anlaşma yapar. Tuco, Sarışın’ı bir grup kanun kaçağının yanına götürecek ve Sarışın, Tuco’nun kasada saklı hazineyi bulmasına yardım edecek.
Ancak Angel Eyes bu anlaşmayı bozar ve sarışın ile Tuco’yu birbirleriyle kavga etmeye zorlar. “Kötü, Kötü ve Kötü” sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul edilir. Film, Western türünün klasiklerinden biri haline geldi ve birçok kez taklit edildi.
12 Öfkeli Adam (1957)
12 Kızgın Adam, Sidney Lumet’in yönettiği, Henry Fonda’nın başrol oynadığı, 1957 yapımı bir Amerikan hukuk drama filmidir. Reginald Ross’un aynı adlı oyunundan uyarlanan film, bir jüri odasında hapsedilen ve cinayetle suçlanan bir gencin karar verme sürecini değerlendiren 12 jüri üyesinin hikâyesini anlatıyor. Film, jüri üyelerinin bir gencin hayatını kurtarmak için birlikte çalışarak kişisel önyargıları ve stereotipleri nasıl aştığını araştırıyor. Film hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu eleştiriler aldı. Film, En İyi Film dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterildi ve En İyi Yönetmen dalında Akademi Ödülü’nü kazandı. “12 Kızgın Adam” sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Film, Amerikan hukuk sisteminin işleyişi ve kişisel sorumluluk gibi temaları ustalıkla ele alıyor.
Yüzüklerin Efendisi : Yüzük Kardeşliği (2001)
Peter Jackson’ın yönettiği “Yüzüklerin Efendisi”nin başrollerinde J.R.R. Bu, Tolkien’in aynı adlı romanından uyarlanan 2001 yapımı bir Amerikan fantastik filmidir. Bu Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilk filmi. Film, Yüzüklerin Efendisi’ni yok etme mücadelesinin hikâyesini anlatıyor. Tek Yüzük, Orta Dünya’nın kaderini belirleyecek kadar güçlü bir yüzüktür. Bu yüzük Karanlığın Efendisi Sauron tarafından yaratılmıştır ve ona sahip olanlar büyük bir güç elde edeceklerdir. Frodo Baggins, Tek Yüzüğü yok etmek için bir yolculuğa çıkıyor. Yolculuğunda ona elf Legolas, cüce Gimli, insan Boromir ve büyücü Gandalf eşlik ediyor. Beşli, Tek Yüzüğü Mordor’un ateşli çukurlarına atarak yok etmek için zorlu bir yolculuğa çıkar. Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Filmde iyiyle kötünün mücadelesi, dostluk ve fedakarlık temaları ustalıkla işleniyor.
Başlangıç (2010)
Başlangıç, Christopher Nolan’ın yazdığı ve yönettiği ve eşi Emma Thomas’la birlikte yapımcılığını da üstlendiği 2010 yapımı bir bilim kurgu-aksiyon filmidir. Filmimizde Leonardo DiCaprio, hedeflerinin bilinçaltına sızarak informasyon çalan ustalaşmış bir hırsızı canlandırıyor. Filmin konusu, Dom Cobb (DiCaprio) adlı bir hırsızın etrafında dönüyor. Cobb, hedeflerinin bilinçaltına sızarak değerli sırları çalan “rüya hırsızları” adlı bir ekibin liderliğini yapmaktadır.
Cobb, bu yeteneklerini kurumsal casusluk dünyasında kullanarak büyük başarılar elde etmiştir. Ancak, bu kabiliyetleri bununla birlikte onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevmiş olduği her şeyi kaybetmesine neden olmuştur. Cobb, hayatını geri kazanmak için bir fırsat sunulur. Bu fırsata nazaran, başarılı bir Japon iş adamı olan Saito’nun (Ken Watanabe) oğlunu şirketini satması için ikna etmesi gerekmektedir.
Saito, Cobb’a bu görevi kabul ederse, ona ABD’ya dönmesine müsaade edecektir.
Cobb, bu görevi yerine getirmek için ekibini yine bir araya getirir. Ekip, Cobb’un eski eşi Mal’in (Marion Cotillard) hayaletiyle de yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Forrest Gump (1994)
A-Gump, düşük IQ’su nedeniyle sıradan bir okula kabul edilmedi, ancak atletik yeteneği nedeniyle özel bir okula kabul edildi. Jenny Curran, Forrest’ın çocukluk arkadaşı ve hayatının aşkıydı. Forrest Gump koşu yeteneğiyle ulusal bir kahraman oldu ve Vietnam Savaşı’na katıldı. Savaşta arkadaşlarını kaybetmesine rağmen yaralı askerlerin kurtarılmasında gösterdiği kahramanlık nedeniyle madalya aldı.
Savaştan sonra Forrest Gump masa tenisi şampiyonu oldu, karides avcılığı işine başladı, Amerikan futbolu oynadı ve hatta yatırım yoluyla milyoner oldu. Ancak tüm başarılarına rağmen Jenny’nin kalbini kazanamadı. Jenny, hayatı boyunca uyuşturucularla ve istismarcı ilişkilerle mücadele ederek kendine farklı bir yol çizdi.
Forrest artık geçmişe takılıp kalmadan hayatına devam etti ve çeşitli yardım projelerine dahil oldu. Filmin sonunda Jenny geri döner ve Forrest ile evlenir. Oğulları doğar ve Jenny eski alışkanlıklarına dönmekle tehdit ettiğinde Forrest onu terk eder. Film, Forrest’ın son yıllarında oğluyla birlikte bir otobüs durağında oturup hayatından bahsetmesiyle sona erer.
Yüzüklerin Efendisi : iki Kule (2002)
Film, Yüzüklerin Efendisi’ni yok etmek için Mordor’a doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkan Frodo Baggins ve Samwise Gamgee’nin hikayesini anlatıyor. Yolculukları sırasında Gollum adında eski bir yaratıkla karşılaştılar. Gollum, Frodo’yu Yüzüğü yok etmeye ikna etmeye çalıştı ancak Frodo’nun kararlılığı reddedildi.Öte yandan Aragorn, Legolas ve Gimli, Frodo’nun yok edilmesi ihtimaline karşı Yüzüğü korumak için Rohan’a gitti. Rohan Kralı Theoden, oğlunun ihaneti ve Saruman’ın ordusunun kuşatılmasıyla mücadele ediyor.
Aragorn, Théoden’i Saruman’a karşı savaşmaya ve Rohan ordularını birleştirmeye ikna eder. Film, Saruman’ın Rohan’ı ele geçirip Gondor’u yok etmeyi planladığı bir savaşla sona erer. Frodo ve Sam, Mordor’a yolculuklarına devam ederken Aragorn, Legolas ve Gimli, Rohan’ın güçleriyle birlikte Saruman’ın güçlerine karşı savaşır.
Yıldızlararası (2014)
Film, Dünya’nın artık yaşanmaz hale geldiği yakın gelecekte geçiyor. Cooper (Matthew McConaughey), aynı zamanda çiftçi olarak geçimini sağlamaya çalışan eski bir NASA pilotudur. Cooper, NASA astronotlarından oluşan bir ekipten, Dünya’nın yaşam için yeni bir yuva olabileceğine inandığı bir yıldız sistemini keşfetme görevine katılmalarını ister. Cooper ailesini geride bırakmak zorunda kalsa da insanlığın geleceğini kurtarma görevini kabul etti. Cooper çiftçi olarak geçimini sağlamaya çalışırken aynı zamanda eski bir NASA pilotuydu.
Bir grup NASA astronotuna, yaşam için yeni bir yuva olabileceğine inandığı bir yıldız sistemini keşfetme görevini önerdi. Cooper ailesini geride bırakmak zorunda kalsa da insanlığın geleceğini kurtarma görevini kabul etti.Cooper ve ekibi bir dizi tehlikeli yolculuğa çıktı.
Kara Şövalye Yükseliyor (2012)
Film, Bruce Wayne’in (Bale), Batman olarak emekli olmasının ve Gotham Şehri’nin Bane (Hardy) adlı bir terörist lider tarafından ele geçirilmesinin ardından geçiyor. Wayne, Bane’e ve onun planlarına karşı savaşmak için yeniden Batman olarak ortaya çıkmak zorunda kalır.
Filmin Özeti:
Bruce Wayne, Batman olarak emekli olur ve Gotham Şehri’ni Dent Yasası’na emanet eder. Bane, Gotham Şehri’ni ele geçirir ve Wayne’i kaçırır. Wayne, Bane’e ve onun planlarına karşı savaşmak için yeniden Batman olarak ortaya çıkar. Wayne, Gotham Şehri’ni kurtarmak için Bane’i ve onun planlarını durdurmalıdır.
Prestij (2006)
Büyü, Christopher Nolan tarafından başkanlık ve Christopher Nolan ve Jonathan Nolan tarafından dereceli 2006 yapımı bir dahili sessizlik filmidir. Film, 19. yüzyılLondra’sında geçici iki vızıltı Robert Angier Hugh Jackman ve AlfredBorden’ın Christian Bale rekabetini raporlar. Film, Robert Angier ve AlfredBorden’ın eşzamanlı çalıştıkları ve bir illüzyon şovu sergiledikleri bir defne sihirbazı olarak başladıklarını raporlar. Dışında, bir muhteşem aracılığıylaAngier’in karısıJulia’nın ölümündenBorden’ı sorumlu tuttuğunda, aralarında bir çekilişler başlar.
Angier,Borden’ın sırrını öğrenmeye kararlıdır ve bunu oyun dışarı herhangi şeyi yapmaya hazırdır. Borden,Angier’in onu yedek etmesine yaptırım vermeyeceğine kararlıdır ve ikisi arasındaki çekilişler, parçaparça daha riskli bütün göster bir dizi illüzyona yol tokalar. Robert Angier ve Alfred Borden tesadüfen çalıştıkları bir övgü sihirbazıdır. Bir sirk ortaAngier’in karısıJulia’nın ölümündenBorden’ı sorumlu ekle.
Angier,Borden’ın sırrını öğrenmeye kararlıdır. Borden,Angier’in onu kapak etmesine yetki vermeyeceğine kararlıdır. Angier ve Borden arasındaki savaş, kademeliolarak daha maceracı zıplayan görünür bir dizi illüzyona yaklaşma açar.
Akıl Defteri (2000)
Akıl Defteri, Christopher Nolan tarafınca yazılan ve yönetilen 2000 yapımı bir psikolojik gerilim filmidir. Nolan filmin senaryosunu, kardeşi Jonathan Nolan tarafınca yazılmış kısa hikâye “Memento Mori”den uyarlamıştır. Filmde Guy Pearce, kısa süreli bellek kaybı olan ve karısını öldürenleri bulma çabasını konu ediyor. Film, Leonard Shelby isminde bir adamın etrafında dönüyor.
Leonard, karısı ve karısının sevgilisinin öldürülmesinden sorumlu olduğunu düşündüğü bir adamı bulmaya kararlı. Sadece, Leonard’ın ender görülen bir unutkanlık hastalığı var: yeni detayları hatırlayamıyor. Bu da onu intikamını almakta zorluyor.
Leonard, hafızasını korumak için bir takım yöntem kullanıyor. Örneğin, vakaları bir kamerayla kaydediyor, vücudunun her yerine ipuçlarını yazıyor ve her gün bir siyah kalemle vücuduna “Seni unutma” yazıyor. Leonard’ın yolculuğu, onu karısının ölümünün gerçeklerini keşfetmeye ve öcünün bedelini ödemeye götürür.
Köstebek (2006)
Köstebek, yönetmenliğini Martin Scorsese’nin yaptığı, 2006 yılı yapımı Amerikan suç konulu bir filmdir. Film, 1992 yılında Hong Kong’da gösterime giren ve aynı yıl En İyi Film branşında Hong Kong Film Ödülü’nü kazanan Infernal Affairs filminin yeniden çevrimidir.
Film, Massachusetts Eyalet Polisi’nin, şehrin en büyük suç organizasyonunu çökertmek için yürüttüğü operasyonla başlıyor. Operasyon kapsamında, genç polis memuru Billy Costigan (Leonardo DiCaprio), mafyanın en üst düzey isimlerinden Frank Costello’ya (Jack Nicholson) sızmak için görevlendiriliyor.
Billy, Costello’nun güvenini kazanmak için Costello’nun sağ kolu olan Colin Sullivan (Matt Damon) ile arkadaş oluyor. Colin Sullivan ise, Costello’yu çökertmek için polis teşkilatına sızmış bir muhbirdir.
Yeşil Yol (1999)
Yeşil Yol, 1999 senesinde gösterime giren, yönetmenliğini Frank Darabont’ın yaptığı, başrollerinde Tom Hanks, Michael Clarke Duncan ve David Morse’un yer aldığı bir dram filmidir. Film, Amerikalı ünlü bilimkurgu yazarı Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Filmin konusu, Paul Edgecomb (Hanks) adlı bir mahpushane görevlisinin, John Coffey (Duncan) adlı bir mahkumun idamını beklerken yaşadıklarını konu alıyor.
Coffey, iki küçük kız çocuğunu tecavüz edip öldürmekten suçlu bulunduktan sonra ölüme mahkum edilmiştir. Ancak, Coffey’in bu ürkütücü görünümünün altında çok saf bir ruh yatmaktadır. Coffey’in günden güne gün yüzüne çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında yeni ipuçlarını anbean ortaya çıkaracaktır.
Gladyatör (2000)
Film, Maximus’un Roma ordusunun başında Britanya’yı fethetmesiyle başlıyor. Maximus, imparator Marcus Aurelius’un en güvendiği adamlarından biridir. Aurelius, Maximus’u Roma’nın yeni imparatoru olarak seçmeyi planlamaktadır. Sadece, Aurelius’un ölümünden sonrasında Commodus, tahtı ele geçirir. Commodus, Maximus’u öldürtmek için onu ihanetle kabahatlar. Maximus, karısı ve oğluyla beraber öldürülür.
Sadece, Maximus hayatta kalır ve köleleştirilir. Maximus, Proximo adında bir gladyatör eğitmeninin yardımıyla gladyatör olarak eğitilir. Maximus, gladyatör arenasında kazandığı zaferlerle hızla ün kazanır. Maximus, Roma halkının sevgisini kazanır. Commodus, Maximus’un yükselişini durdurmak için onu öldürmeye karar verir. Maximus, Commodus’la son bir savaşta karşı karşıya gelir. Maximus, Commodus’u öldürür ve imparator olur.
Öneri : Başka Bir Yazımız Olan Güncel Film Kategorimize Burdan Ulaşabilirsiniz.